top of page

One Piece

En Vurucu Anlar

hat-vector-samurai-1.png

One Piece'e BaÅŸlarken

1999 yılında yayınlanmaya baÅŸlayan 900’e yaklaÅŸan bölüm sayı ile 20’den fazla filmi ve yüzlerce sayfa mangası olan bir klasik: One Piece. Eiiçiro Oda tarafından çizilen ve haftalık Shonen Jump dergisinde yayınlanan mangadan uyarlanan bu anime serisi izleyenlerin unutamadığı, izlemeyenlerin ama  animeleri takip edenlerin ise elbet bir yerde caps’ine, hayran yapımı videosuna ya da çizimlerine rast geldiÄŸi bir anime. Animeler içinde bile özel bir yeri olan One Piece hala devam eden bölüm sayısıyla yıllara meydan okuyor. Böyle bir külliyata sahip bir serinin elbetteki pek çok sahnesi hafızalarda yer edinmiÅŸ durumda. Ben de bunlardan bazılarını sizin için derlemeye karar verdim. Bu liste benim kiÅŸisel listem. Yani herkese göre farklılık gösterebilir.

TOP - 5-

TOP - 4-

"Nami'nin DileÄŸi"

   EÄŸer ÅŸu an günceldeyseniz ve ilk bölümleri çok fazla hatırlamıyorsanız bu sahneyi unutmuÅŸ olabilirsiniz. Bu sahnede ekip daha yeni yeni bir araya gelmekte. Ekipte o dönemde sadece “Kaptan” Hasır Åžapkalı Monkey D.Luffy, “Kılıç Ustası”  Rononoa Zoro, “AÅŸçı” Sanji, “Mucit- NiÅŸancı” Usopp ve “Rotacı” Nami bulunuyor. Yeni kurulan bir tayfa olduklarından dolayı iliÅŸkileri ve karakterlerin iÅŸleniÅŸi gereÄŸi birbirleri aralarındaki baÄŸlantılar ÅŸimdiki kadar güçlü deÄŸil fakat birbirlerine karşı olan güvenleri ve koruyuculukları en az ÅŸimdiki kadar inanılmaz.

​

   Bu sahnede Nami’nin geçmiÅŸte yaÅŸadıklarını görüyoruz ve karakterin bizim için önemli olan özelliklerini nasıl kazandığı hakkında detayları öÄŸreniyoruz. Arlong’un yanında neden çalışmak zorunda olduÄŸunu? Ailesi olan insanlarla iliÅŸkisini? Neleri feda ettiÄŸini?

 

   Ä°ÅŸte buradaki vurucu sahnemizde de Nami, Arlong’a olan borcunu ödemek için onun yanına gider. Artık özgür olacağını düÅŸünür ama iÅŸler planlandığı gibi gitmez. Sonuç olarak yıllardır yaptığı serveti, verdiÄŸi sözler ve feda ettikleri bir hiç uÄŸruna gitmiÅŸ olur. Ä°ÅŸte sahnemiz burada geliyor. Tayfanın yeni kurulduÄŸunu tekrar hatırlatmak istiyorum.

 

   “Önemli Bilgi! Animeyi daha önce izleyenler bilir. Luffy’nin “Hasır Åžapkası” alamet-i farikasıdır. Zaten tayfa isimleri olan Hasır Åžapka Korsanları ismini buradan alır ve bu ÅŸapka Luffy için oldukça önemlidir. Hayatını ortaya koyacak kadar. “

​

      Bu sahnede Nami’yi ortada görüyoruz. Normalde ve animenin devamında kendisi çok duygusal biri sayılmaz. Oldukça güçlü görünür, zekidir ve “hırsız kedi” lakabı bence bu zekiliÄŸine oldukça uyar. Böyle bir karakter için birinden yardım istemenin ve kendine zarar vermenin ne kadar zor olduÄŸunu düÅŸünün. Åžimdiye kadar hep tek başına mücadele etmiÅŸ ve bunun ona verdiÄŸi acıyı hep içinde yaÅŸamış. Nami gerektiÄŸi yerde herkesi feda edebilecek biri. Kurtarması gerekenler düÅŸünülünce bu durumdan dolayı karakterin kendisini eleÅŸtiremiyoruz bile. Ä°ÅŸte böyle bir karakter Luffy’den ve yeni tanıştığı dostlarından ilk defa yardım istiyor. Luffy’nin de duymak istediÄŸi tek ÅŸey bu. Bu sahnede Luffy deÄŸer verdiÄŸi ÅŸapkasını Nami’nin kafasına koyar. Bu onun için deÄŸerli dostuna verdiÄŸi deÄŸerli emanetidir. Anime serisi boyunca benim karşılaÅŸtığım ilk ve son sahneydi Luffy’nin ÅŸapkasını baÅŸkasına emanet etmesi. 900 bölümlük bir seri için bunun önemini az çok kavrayabilirsiniz. Ä°ÅŸte burada Luffy göÄŸe doÄŸru bakar ve bağırır:

“Tabikiii!”

TOP - 4-

TOP - 4-

“Chopper’ın hikayesi ve adaya veda”

    Tony Tony Chopper’ı tanıyacak kadar ilerlediyseniz tayfa ve anime hakkında temel bilginiz var demektir. Henüz izlemediyseniz ise en vurucu anlardan birinin Chopper’ın backstorysi yani geçmiÅŸte yaÅŸadıklarını ve adadan nasıl ayrıldığını konu alan bölümler serisi olduÄŸunu söyleyebilirim. Buradaki en vurucu an ise bizim pembe burunlu Chopper’ımız için düzenlenen veda töreni.

​

   Chopper bizim ekibimize 5.inci olarak katıldı. Kendisi bir doktor ve bir ren geyiÄŸi. Åžeytan meyvelerinden Hito Hito no Mi’yi yediÄŸi için kendisi insani özellikler elde etmiÅŸ. Bu özelliklerin ona etkisi diÄŸer geyikler tarafından dışlanmak ve yalnız kalmak olmuÅŸ. Kendisi ölmek üzere olan ve korsan bayrağına sahip bir doktor (Hiluluk) tarafından yetiÅŸtirilmiÅŸ ve onun hayalini ve yeteneklerini miras almış. Doktorun ve onun hayali insanlara gökyüzünde açan sakura çiçekleri gösterebilmektir. Onlar eÄŸer insanlara gökyüzünde açan sakura çiçeklerini gösterirlerse en amansız hastalığın bile yenilebileceÄŸine inanırlar.

​

   Luffylerle tanışması da iÅŸte bu ortamda bu yeteneklerin ve karakterine iÅŸlemiÅŸ kibarlığının sonucunda oluyor. Chopper insanlara yardım etmeyi seven, sevdiÄŸi doktoru gözleri önünde öldürülmüÅŸ, tek başına yaÅŸamak için elinden geleni yapmış ve en sonunda yeni bir doktor bulmuÅŸ ama içindeki boÅŸluÄŸu bir türlü kapatamamış bir karakter. Ta ki Luffylerle karşılaşıncaya kadar. Luffy onu ekibine dahil etmek ister. Chopper ilk baÅŸta reddeder. Sonraki birkaç bölümde ise aralarındaki iletiÅŸim iyice güçlenir ve Chopper’ın teklifi kabul ettiÄŸini görürüz. Küçük geyiÄŸimiz Dr. Kureha’dan kaçarak veda etmeden adadan ayrılacağı sırada en büyük hayallerinden birinin gerçekleÅŸmesine ÅŸahit olur. Onun yeni ve sert doktoru olan Dr. Kureha, Chopper’ı adadan kovalarken ona veda hediyesi olarak gökyüzünde açmış “Sakura Çiçekleri” verir. Hiriluk tarafından Kureha’ya verilmiÅŸ ve toplara doldurulmuÅŸ toz boya sürekli kar yaÄŸan adanın gökyüzüne hedeflenir. Gökyüzüne ulaÅŸan boya karla buluÅŸunca iÅŸte o eÅŸsiz sakura çiçeklerinin gökyüzünde açışını görürüz. Tıpkı devasa bir aÄŸacın dallarından dökülen çiçekler gibi. Burada doktorumuzun son sözü Chopper’a olan sevgisini yansıtır.

“Benim aptal oÄŸlum, ÅŸimdi sana iyi yolculuklar”

TOP - 3-

TOP - 4-

"The Going Merry'e     Veda”

   Bize tayfadaki yegane elemanlardan biri olan Usopp ile buluÅŸtuÄŸumuzdan beri eÅŸlik eden gerçek bir korsan tayfasının yegâne sembolü olan korsan gemimiz “Going Merry”. Farketmeden nasıl karakterlerle baÄŸ kurduysak Going Merryle de öyle baÄŸ kurmuÅŸuz. Aslında tayfayı sırtında taşırken bizi de sırtına aldığını farketmemiÅŸiz bile. Onun zaten gideceÄŸini ve bizi bırakacağını biliyorduk ama asla bırakmasını istemiyorduk. Ä°ÅŸte öyle bir vurucu sahne Going Merry’e Veda sahnesi. Kendisi pek çok yerde bizi kurtardı, gökyüzü adasında kulağımıza gelen tamir sesleri onun ruhundan gelen yansımalardı. Bu yansımaları bir tayfanın duyabilmesi için sadece o geminin o tayfayı çok sevmesi gerektiÄŸini hepimiz biliyorduk.

​

   DireÄŸi kırık, dümeni bozuk neredeyse parçalanmak üzere. Gitmeden önce bile onları denizcilerden kurtaran ve güven veren güvertesiyle onlara sarılan bir gemi: Going Merry. Robin’i kurtarıp güvenli mesafeye çekildiÄŸimiz zaman hepimiz için veda baÅŸladı. Aslında bu bir cenaze töreniydi ve o biricik ruhumuzun nazik sesini ilk defa o kadar net ve keskin bir ÅŸekilde duyduk.

​

   “Üzgünüm. Hepinizi biraz daha uzaÄŸa götürmek istemiÅŸtim. Üzgünüm. Ben her zaman birlikte maceraya çıkmak istiyorum. Fakat ben, ben mutluydum. Siz her zaman bana iyi baktınız. TeÅŸekkürler. Ben her zaman çok mutluydum. Bunların hepsi sizin sayenizde.”

TOP - 2-

TOP - 4-

“Robin’in Duygularını Ä°tiraf Etmesi”

   Nico Robin her zaman sert ve sırlarla dolu bir karakterdi. Ekibe katılması bile bazı soru iÅŸaretleri ve çekinceleri beraberinde getirmiÅŸti. Kendisi, ÅŸeytanın çocuÄŸu diye aranan ve denizciler tarafından başına yüksek bir ödül konmuÅŸ bir karakter. Bunların hepsinin sebebini Robin’in küçüklükten beri yaÅŸadıklarını öÄŸrendiÄŸimizde anlam vermeye baÅŸlıyoruz. Ailesi hatta bütün adasının nasıl yok edildiÄŸini, bildiklerini saklamak ve kaçmak için ne kadar uÄŸraÅŸtığını öÄŸrendiÄŸimizde ona karşı olan bütün negatif duygularımızı unutuyoruz. Hele kendisini ekibinin kurtulması için feda etmesi. Ä°ÅŸte o zaman karakteri sevmemek için elimizde baÅŸka neden kalmıyor. Hayatın yıprattığı ve hiçbir yerle bağı olmayan bir karakter iÅŸte: Robin. Bu karakter tayfaya o kadar baÄŸlanıyor ki sonunda onlar için kendisi feda etmeye karar veriyor. Tıpkı Nami’de olduÄŸu gibi ilk defa birileriyle baÄŸ kurduÄŸuna, güvendiÄŸine ÅŸahit oluyoruz.

​

   Bizim sahnemiz de burada baÅŸlıyor. Robin CP9(Hükümet ajanları) tarafından denizcilerin en güvenli adalarından birine götürülüyor. Orada tutsak hayatı yaÅŸamaya baÅŸlıyor ve bundan sonra bu tutsak hayatın sonsuza kadar devam edeceÄŸini biliyor. Åžiddete uÄŸruyor, zorlanıyor, karakteri ve ruhu incitiliyor ama ilk defa baÅŸkaları hele ki sevdiÄŸi insanlar için bir ÅŸeyler yaptığı için memnun oluyor. Ona gülmeyi öÄŸreten ve ölen adam ona denizin çok engin olduÄŸunu ve onu korumaktan korkmayacak insanlarla tanışabileceÄŸini söylemiÅŸti. Robin de o insanlarla tanıştığı için çok mutlu. Ä°ÅŸte bu fedakârlık Hasır Åžapka Korsanları tarafından kabul edilmiyor. ArkadaÅŸlarının onlar için hayatını feda etmesi onlar için anlamsız bir ÅŸey çünkü ortada bir hayat varsa. Onlar bunu kurtarmak için ellerinden gelen her ÅŸeyi yaparlar. Bu yüzden Hasır Åžapka Korsanları Robin’in gerçekten ne istediÄŸini öÄŸrenmek için denizci adasını basıyorlar. Ondan duymak istedikleri ÅŸeyi söylemesi için ona haykırıyorlar.

​

“Luffy: Robin yaÅŸamak istediÄŸini söyle!

​

Robin: YaÅŸamak! Bunu istemenin yasak olduÄŸunu düÅŸünmüÅŸtüm. Kimse bunu söylememe izin vermezdi. EÄŸer istediÄŸimi haykırmama izin verildiyse, ben YAÅžAMAK Ä°STÄ°YORUM! Beni de yanınızda denize götürün.”

TOP - 1-

TOP - 4-

“Ace’e ağıt”

   Portgas D. Ace nam-ı diÄŸer korsanlar kralının oÄŸlu ve Luffy’nin üvey-öz kardeÅŸi. En sevdiÄŸim arklardan biridir. Marineford arcı. Luffy kardeÅŸinin denizciler tarafından yakalandığını ve idam edileceÄŸini öÄŸrendiÄŸi zaman onu kurtarmak için Ä°mpel Down adlı 20 senedir kimsenin kaçamadığı ve dünyanın en sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı hapishaneye sızar. Burada zehirlenir, öldürülme tehlikesi yaÅŸar. Eski ve yeni düÅŸmanlarla birlikte yeni ve eski dostlarıyla karşılaşır ama Ace’e yetiÅŸemez. Bundan sonra yapılacak yegâne ÅŸey idamı durdurmaktır. Bunun için de dünyanın en tehlikeli denizcilerinin ve dünyanın en büyük korsan gruplarından Beyaz Sakal Korsanlarının savaÅŸacağı Marineford’a (Denizci Karargâhı) gitmesi gerekmektedir.

​

   Gökyüzünden savaşın ortasına dalışı, denizin dört imparatorundan biri olan Yonko Beyaz Sakal Edward Newgate’le karşılaÅŸması, Garp ile çekiÅŸmesi hepsi harika sahnelerdi ama en vurucusu Ace’e veda ettiÄŸimiz o sahneydi. 3 amiralin karşısında enerjinin son damlasıyla duran Luffy, abisini dostlarının yardımıyla kurtarır. Kaçmayı baÅŸarırlar ama önlerini denizci amirali Akainu keser. Ace’i kışkırtır ve onu kendine saldırtarak Luffy’nin gözleri önünde öldürür. Luffy’nin kucağına düÅŸecek ÅŸekilde Ace’in kalbinde kocaman bir delik açar. Luffy’nin enerjisiz ve savaÅŸtan bitap düÅŸmüÅŸ bedeninin sallanması, savaşın bir anlık durması, Beyaz Sakal’ın üvey oÄŸluna attığı bakış ve Luffy’nin hıçkırıkları. O sahnede iyi olan tek ÅŸey Ace’in teÅŸekkürüydü. Yalnız ve lanetlenmiÅŸ bir hayat yaÅŸamış karakterimizin tek istediÄŸi bir aileydi ve onu bulmuÅŸtu.

​

   “Ben diÄŸerlerinin duyabileceÄŸi ÅŸekilde yüksek sesle konuÅŸamıyorum. Lütfen, söyleyeceklerimi onlara söyle. Babalık, arkadaÅŸlar ve sen Luffy. DeÄŸersiz olduÄŸumda bile, bu bozuk kanı taşıdığımda bile. Beni sevdiÄŸiniz için teÅŸekkürler.”

​

Ace mutlu bir yüz ifadesiyle gözlerini yumdu ve o Beyaz Sakal Korsanlarının Kaptanı Edward Newgate’in yanına bir oÄŸlun babasının yanında olması gerektiÄŸi yere gömüldü.

bottom of page